Medipol

Doğum Kontrol Yöntemleri

Doğum kontrol yöntemleri etkili veya etkisiz yöntemler olarak ikiye ayrılır. Takvime göre korunmak, geri çekme, vajinal duş gibi yöntemler etkisiz yöntemlerdir. Etkisiz yöntemlerle gebe kalma riski vardır. Hastalara mutlaka etkili yöntemlerle korunmaları önerilir. Bu nedenle bu yazıda sadece etkili korunma yöntemlerinden bahsedilecektir.

Doğum kontrol hapları: Pek çok çeşit doğum kontrol hapı mevcuttur. Haplar zamanında ve düzenli alındığı taktirde koruyuculuğu oldukça yüksek olan bir yöntemdir. İlk kutuya başlanırken âdetin ilk günü başlanır ve her gün aynı saatte alınır. 21 tablet içeren ilaçlarda ilaç bitince 1 hafta ara verilir. Hasta bu dönemde adet görür. Adet bitsin bitmesin 1 haftalık ara dolunca yeni kutuya başlanır.28 tablet içeren ilaçlara hiç ara verilmez. Son 4 tablet esnasında çekilme kanaması olur. Kanama miktarını ve adet sancısını azaltır. İlaç düzensiz alınırsa gebelik riski ve düzensiz kanamalar olur. Yan etkileri bulantı, memelerde dolgunluk, baş ağrısı, düzensiz kanamalar, bacaklarda pıhtı oluşma riskidir. Sigara kullanan hastalara ve ileri yaşlardaki kadınlara önerilmez.

Rahim içi araç (Spiral): Pek çok hasta spiralle çok rahat bir biçimde korunmaktadır. Uygulaması zor değildir. Düzenli kontrolü gerekir. Genellikle adetli iken yerleştirilir. T veya geyik boynuzu şeklindedir. 5 yıl korunma sağlar. Hormon içeren ve hormon içermeyen spiraller mevcuttur.

Hormon içeren spiraller korumanın yanı sıra kanama miktarını ve adet sancılarını da azaltır. Kanaması fazla olan ama RIA taktırmak isteyen hastalar için uygundur. Bu tip RIA ile ilgili yan etki lekelenme tarzı kanamalardır. Bazen hastalar adetten kesilebilir. Normal düzende adet görmek isteyen hastalar için uygun değildir.

Hormonsuz spirallerin yan etkileri kanamada artış ve düzensizliktir. Enfeksiyon riskini arttırabilirler. Tüm spiraller kayabilir, bazen de işlem sırasında veya sonradan kendiliğinden rahim delinebilir ve spiral karın içerisine düşebilir. Kayarsa gebelik oluşabilir. Karın içerisine düştüğü durumlarda çıkartmak için ameliyat gerekir. Düzenli kontrollere gitmek önemlidir.

Prezervatif: Prezervatif düzenli bir şekilde ve ilişkinin başından sonuna kadar kullanıldığında koruyuculuğu yüksek olan bir korunma yöntemidir. Eğer ilişki esnasında prezervatif yırtılırsa ek bir korunma yöntemi gerekir.

Enjeksiyonlar: Aylık veya 3 aylık enjeksiyonlar ile korunmak pratiktir. Hasta ilk enjeksiyonu âdetin ilk günü yapar.   Daha sonra ayda veya üç ayda bir (ilacın etken maddesine göre değişir) uygulanır. Adet miktarı zamanla azalır, hatta kesilebilir. Bu normal bir bulgudur.

Tüplerin bağlanması: Hasta ve eşi istediği taktirde sezaryen sırasında kısa ve kolay bir işlemle tüpler bağlanabilir. Normal doğum yapmış hastalarda ise 40. günden sonra tüpler bağlanabilir. Tüplerin bağlanması adet düzensizliğine yol açmaz ve yumurtalık kanseri açısından da koruyucudur. İşlem esnasında tüpler bağlanır, kesilir ve yakılır. Hasta %1 ihtimalle tekrar gebe kalabilir. Bu durum tüplerin uygun şekilde bağlanmamasından değil daha sonra kendiliğinden tekrar birleşmesinden kaynaklanır.

Tüplerin bağlanması kalıcı bir kısırlaştırma yöntemi olarak düşünülmelidir. Daha sonra tüpler açtırılmak istenirse tekrar bir cerrahi gerekir. Bu cerrahide hastaların ancak %50’sinin tüpleri başarılı bir biçimde açılmaktadır. Tüp açılması işleminden sonra dış gebelik riski de artar.

Normal doğumdan 40 gün sonra laparoskopik yöntemle tüpler yakılıp kesilebilir. Günübirlik bir işlemdir. Hastaya anestezi uygulandıktan sonra göbekten ve karından 2 adet 1 cm kesi ile tüpler bağlanabilir. Hasta aynı gün taburcu olur.

Bu yöntemlerden başka hormon içeren kontraseptif vajinal halkalar, cilt altına yerleştirilip hormon salan sistemler, kadın prezervatifleri ve diyaframları da mevcuttur.


Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest Addthis